Çeviri Sürecinde Değişime Uğrayan İngilizce & Türkçe Yapımlar Üzerine Değerlendirmelerim

Çeviri Sürecinde Değişime Uğrayan İngilizce & Türkçe Yapımlar Üzerine Değerlendirmelerim

Geçmişten bugüne izlediğimiz yerli ve yabancı bütün filmlerde çok popüler bir yapım olmadığı sürece filmin ya da dizinin ismine bakarak izlemeye karar veririz. Bu yüzdendir ki yapımcılar için bu filmlerin isimlerinin belirlenme süreci de en az hikâye ve çekimler kadar meşakkatli bir süreçtir. Zira izleyiciyi çekecek ve hikâyeyi temsil edecek bir isim bulmak uzun zaman alabilir. Hâl böyleyken, doğru ismi bulmak yapımcılara olduğu kadar, yabancı ülkelere uyarlanması sürecinde çevirmenlere de zorluk çıkarmaktadır. Çevirmenler ilk aşamada film isimlerinin çeviri ihtiyacı konusunda kafa yorarken diğer aşamada; o çevirdikleri ismin hedef kitlede kültürel, sosyal, etik ve dilbilgisel bağlamda uygunluğunu ölçüp biçmek durumundalardır. Bu sürecin zorluğundandır ki bazı çevirmenler bu aşamada sıra dışı kararlar alabiliyor ve bu da kimi zaman filmin orijinal ismine göre oldukça farklı isimlerle karşılaşılması anlamına gelebiliyor. Bu noktada örnek verilebilecek ana dili İngilizce veya Türkçe olan bazı yapımlar aşağıda yer almaktadır. Bu değerlendirmeler akademik bir yapıda olmayıp film/dizi izlemeyi seven, uluslararası yapıtları da takip eden bir izleyicinin öznel duygu ve düşünceleri olarak kaleme alınmıştır. Ayrıca tüm bu çeviri kararlarında reklam, pazarlama, akılda kalma kaygısı, yapım ve dağıtım şirketlerinin politikaları gibi faktörler de etkili olabilmektedir.

Çevirmenlerin ne düşündüğünü bilemediğimiz örneklerden en popüler olanı ise tabii ki Eternal Sunshine of the Spotless Mind. Bu kült filmi bire bir, “Berrak Zihnin Daimî Güneş Işığı” şeklinde çevirmek hem hikâyenin gidişatıyla uyuşmaması hem de fazlasıyla motomot bir çeviri olması sebebiyle yanlış olabilir. Fakat bunu Türkiye’de Sil Baştan çevirisiyle yayımlamak kimilerince fazla zorlama olmuş, kimilerince ise iyi düşünülmüş, hikâyeyi anlatan net ve öz bir çeviridir. Bir diğer örnek ise yine hepimizin bildiği, Rush Hour filminin Bitirim İkili şeklindeki çevirisidir. Filmdeki ‘rush hour’ dilimizde “trafiğin yoğun olduğu saat” gibi bir anlama geldiğinden, bu adlandırma hikayeyle ve karakterlerle uyuşmayan bir çeviri olurdu. Jackie Chan’in ve Chris Tucker’ın başrollerini paylaştığı ve üstat Chan’in afişte yer almasından anlayacağımız üzere, aksiyon türünde olan bu filmi ülkemizdeki izleyiciler için açıklayacak en risksiz ve sade çevirilerden birinin -motomot bir çeviri olmasa da- Bitirim İkili olduğu söylenebilir. Örneklerin popüler filmler üzerinden ilerlediği bu yazıda Léon: The Professional’dan bahsetmemek olmaz tabii ki. Diğer iki örneğin aksine burada çevirmenin nasıl bir karar süreci yürüttüğünü anlamak veya tespit etmek çok kolay görünmüyor. Ana karakter Jean Reno’nun Léon isimli karakterle karşımıza çıktığı bu kült film ülkemizde Sevginin Gücü çevirisiyle yayınlandı. Oysaki orijinal başlığında özel isim kullanılan filmler ülkemizde de genellikle aynı isimde yayımlanıyordu (bkz. Amélie, Lucy, Sherlock Holmes, vb.) fakat Léon ülkemizde farklı bir isimle yayımlandı. Bu çevirilerde en talihsiz bulduğum ve hikâyeyle de bir bağlantı kuramadığım örnek ise There’s Something about Mary’nin Türkçe ismi. Tipik bir Amerikan romantik komedi filmi olan bu yapımın Türkiye’de yayımlandığı isim Ah Mary Vah Mary. Yaratıcı mı? Evet, fakat yukarıda belirttiğim gibi bu tarz uyarlama isimlerde izleyiciyi çekmek için yaratıcılıktan fazlasına ihtiyaç var. Filmin kalitesi bir yana dursun, Türkçe çevirisi en az orijinal film ismi kadar alakasız ve çekicilikten uzak olmuş. Saymakla bitmeyecek kadar örnekleri bulunan bu konudaki diğer örnekler ise şu şekildedir:

Yabancı filmlerin Türkçe çevirilerinin yanı sıra, Türk yapımlarının yabancı dile uyarlamalarında da analiz etmeye değecek, bana göre yaratıcı ile talihsiz arasında gidip gelen çeviri örnekleri mevcut. Özellikle son dönemde dijital içerik platformu Netflix’teki Türk yapımlarının dünya çapında yayımlanan isimleri birçoğumuz tarafından merak konusu. Dilimizin zenginliğinden faydalanılan bazı film ve dizi isimlerinin İngilizceye çevrilirken genellikle değiştirilip daha sade ve net hallere evrildiğini görmekteyiz. Örneğin, son zamanların popüler dizisi Bir Başkadır İngilizceye Ethos şeklinde çevrilmiş. “Bir Başkadır ve Ethos ne alaka?” denilebilir fakat bu diziyi izleyenlerin de anlayacağı üzere dizide aynı ülkede yaşamalarına rağmen farklı etnik, değer ve kökenlere sahip ve yer yer bu durumdan ötürü çatışmalara gebe bir hikâye anlatılmaktadır. Hâl böyleyken Bir Başkadır ismini “It’s Different” şeklindeki çevirisi ne hikâyeyi anlatır ne de bir çekicilik barındırır. Böyle durumlarda aşırıya kaçmadan yorum katmak çevirmenin başvurması gereken bir yol olarak değerlendirilebilir. Hazır Türkçenin zenginliğinden bahsediyorken bu konuya cuk oturacak başka bir örnekle devam edelim. Yakın zamanda yayımlanan bir diğer Türk komedi filmi Düğüm Salonu kendi içinde bir kelime oyunu barındırmaktadır. ‘Düğün Salonunda’ yaşanan karmaşa ve hengameyi anlatmak için “düğün” yerine “düğüm” tercih edilmiş, ki bence çok da yerinde olmuş. Fakat bunu İngilizcede aynı şekilde ifade etmek dil farklılığından dolayı imkansızdır çünkü düğün yerine “wedding”, düğüm yerine de “knot” kullanmak kelime oyunu yapmanın yolunu tıkamaktadır. Bu yüzden bu filmi İngilizceye çevirirken Night of Knots ismi tercih edilmiş. Bir diğer örnek Tatlım Tatlım’dan. Bu komedi filminin orijinal ismi bile hikâyeyi temsil etmiyorken İngilizceye Love, Surreal and Odd şeklinde çevrilmiş. Bana göre dümdüz, filmle alakalı ama estetik durmayan bir çeviri. Çeşitli sebeplerden ötürü kulağa tuhaf gelen ve bu konuyla ilişkili olan birkaç İngilizce uyarlama aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Özetle, bu yazıda orijini Türkçe ve İngilizce olan yapımların yine bu dillerde yayımlandığı ülkelerde çevirmenler tarafından nasıl çevrildikleri incelenmiştir. Kimi çevirmenler kayna metne sadık kalarak bire bir çeviriyle erek metne aktarım yaparken kimileri ise erek toplumdaki kültürel, dilbilgisel ve estetik değişiklikleri göz önünde bulundurarak çevirilerine yorum eklemişlerdir. Rush Hour ve Bir Başkadır yapımlarında olduğu gibi bazı yerlerde çevirmenin kararları izleyiciler üzerinde pozitif etkiye neden olabilecekken There’s Something about Mary ve Tatlım Tatlım örneklerinde olduğu gibi bazı durumlarda çevirmen kararlarından ötürü anlam bütünlüğü ve kastedilen anlamların farklılaşabildiği görülmektedir. Son olarak, bu konuyla benzer bir tez çalışması yürüten Karadeniz Teknik Üniversitesi mezunlarından Furkan Kara’ya, içeriğime sunduğu katkılarından dolayı teşekkür ederim.

 

Görsel Kaynak

https://www.beyazperde.com/filmler/film-15067/

https://www.imdb.com/title/tt0120812/

https://www.beyazperde.com/filmler/film-230915/

https://www.beyazperde.com/filmler/film-230915/

 

Author

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Notify of
guest

0 Comments
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x
()
x