KTUDELL 25. Yılına Özel: Prof. Dr. Mustafa Naci Kayaoğlu ile Çeviri Üzerine Bir Sohbet

Prof. Dr. Mustafa Naci Kayaoğlu ile Çeviri Üzerine Bir Sohbet

    Bu yıl yirmi beşinci yaşını kutlayan Karadeniz Teknik Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünün kurucusu ve başkanı Prof. Dr. Mustafa Naci Kayaoğlu’nun, aynı zamanda bölümün ilk çeviri hocası olduğunu biliyor muydunuz? Bölümümüzde değerli hocamızın emekleri ile başlayan Çeviri ve Çeviribilim eğitimleri ve bugün gelinen nokta üzerine kısa bir sohbet etme şansımız oldu. Kıymetli görüşlerini bizimle paylaşan hocamızın “çeviri eğitmeni” kimliği ile birlikte çeviriye ve dil eğitimine olan katkıları bölümümüzün gelişimine önemli izler bırakmıştır. Prof. Dr. Mustafa Naci Kayaoğlu’nun akademik birikimi ve vizyonu hem öğrencilerin hem de akademik kadronun yetişmesinde büyük rol oynamıştır. Bu röportajda, hocamızın çeviri eğitimi ve araştırmalarına dair değerli perspektiflerini keşfederken, aynı zamanda bölümümüzün çeviri alanındaki gelişimini ele alacağız.

Rumeysa Çakmak: Bölümde ilk çeviri derslerini sizin verdiğinizi biliyoruz, o zamanlarda siz bu dersleri verirken sahip olunan koşullar ile 25 yıl içinde bölümümüzde çeviri eğitiminin geldiği noktadaki gelişimi nasıl görüyorsunuz?

Prof. Dr. M. Naci Kayaoğlu: Uzun yıllar boyunca bir nesil, beni özellikle zengin çeviri unsurları içeren ve her dönem üzerinde çalıştığımız Keşanlı Ali Destanı ile anımsayacak. Çeviri alanındaki teorik ve pratik eserleri derinlemesine inceleyerek derslerime sağlam bir bilgi birikimi katmaya özen gösterdim. Hatırlıyorum, Işın Bengi Hoca’nın ilk yayınladığı makalelerden başlayarak çeviri üzerine ne varsa okudum. O dönemin şartları içinde, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımızı düşünüyorum ve öğrencilerimle birlikte gerçekleştirdiğimiz dergi çalışması da bu çabalarımızın bir parçasıydı. Şimdi ise Muhammed ve Hilal Hocalarla birlikte çeviri eğitiminde yeni bir sayfa açıldı. Onların katkılarıyla, bölümümüzde bambaşka bir hava estiğini hep beraber görüyoruz.

Mehmet Yiğit Güntekin: Bölümümüzde lisansüstü düzeyde de çeviri odaklı derslerin olduğunu biliyoruz. Bundan sonraki süreçte bölümümüzdeki çeviri araştırmalarında hem lisans hem de lisansüstü seviyede nasıl bir ilerleme olacağını düşünüyorsunuz?

Prof. Dr. M. Naci Kayaoğlu: Eğer Uygulamalı Dil Bilimi temel bir çerçeve olarak düşünülürse, çeviri çalışmalarımız lisansüstü düzeyde de hızlı bir gelişim gösterdi. KTUDELL ailesi olarak, her alanda kendimizi geliştiriyor ve sınırlarımızı zorluyoruz. Bu süreçte Muhammed Baydere ve Hilal Öztürk Baydere hocalarımızın müthiş katkıları herkes tarafından bilinen ve takdir edilen bir gerçek. Daha önce bir uçağımız vardı ama pilotlarımız yoktu, şimdi onlar da aramıza katıldığı için eğitim ve araştırma faaliyetlerimizde çok daha yüksek bir performans sergileyebiliyoruz.

Rumeysa Çakmak: Çeviri, dil ve edebiyat eğitimiyle nasıl bir sinerji oluşturuyor? Bu sinerjinin İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencilerinin akademik ve kişisel gelişimine katkıları hakkında neler düşünüyorsunuz?

Prof. Dr. M. Naci Kayaoğlu: Bu soruya verilebilecek en güzel cevap, ortaya koyduğunuz ürünler ve başarı hikâyelerinizdir. Bu başarıları hep birlikte gururla yaşıyoruz. Çeviribilim alanındaki temel bilgiler büyük ölçüde aynı kalsa da bu bilgileri iletmek ve erdemle işlemek çok önemli bir hâle geldi. Bilgi ve bilgelik erdemle birleştiği zaman kalbe dokunursunuz, sinerjiye dönüşür. Erdemsiz bir bilgelik ise, kişinin kendine dönük bir takıntıya, yani narsisizme yol açar. Sayın Baydere’ler, çeviri etkinliğinde sadece bilgiyi iletmekle kalmayıp bölümümüzde erdem ve bilgiyi birleştirerek ilham kaynağı oldular. Sizlerle karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı, sarsılmaz bir bağ kurarak bu bağın zamanla daha da güçlenmesini sağladılar. Bu sayede sizler de kendi varlığınızı bölümde anlamlı bir yere konumlandırmış oluyorsunuz. Biz buna eğitimde ontolojik ve epistemolojik bütünlük diyoruz. Başarılan bu. Tebrikler!

Mehmet Yiğit Güntekin: Bugün bizimle bu röportajı yapmayı kabul ettiğiniz ve sorulara gösterdiğiniz özen için teşekkür ederiz hocam. Son olarak, Trans/Lation/Nation dergisi, bölümümüzün akademik ve yaratıcı çalışmalarını yansıtan değerli bir platform hâline geldi. Siz bu derginin doğuş hikâyesini, bölümümüz ve öğrencilerimiz için anlamını nasıl değerlendirirsiniz? Derginin bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof. Dr. M. Naci Kayaoğlu: Öğrenci merkezli her tür yayın, etkinlik ve ürünü son derece değerli bulduğumu belirtmek isterim. Trans/Lation/Nation dergisi, bölümümüz için son derece kıymetli bir başarı hikâyesi olarak yerini almıştır. Dergi, akademik ve yaratıcı çalışmalarımızı bir araya getirerek bölümümüzün ve öğrencilerimizin sesini geniş bir kitleye duyuruyor. Benim için daha da anlamlı olan, öğrencilerimizin bu süreçte belki de ilk defa kendi seslerini duyma fırsatı bulmalarıdır; bu, kendilerini keşfetme ve konumlandırma süreçleri açısından çok önemlidir. Derginin, bölümümüzün entelektüel kimliğini ve yaratıcı potansiyelini yansıtan bir platform olarak ortaya çıkması, bizleri oldukça gururlandırıyor. Bu süreç, samimiyet ve gönüllülük esasına dayanarak başladı ve bu doğrultuda devam ettiği için hoca ve öğrenci arasında çok farklı bir ilişki gelişti. Bu ilişki zamanla arkadaşlık, abi-abla-kardeş ve hoca-öğrenci dinamiklerini içerecek şekilde evrildi. Özellikle Muhammed ve Hilal hocaların empatik yaklaşımları, hiçbir ayrım yapmaksızın tüm öğrencilere gösterdikleri sevgi, sarf ettikleri çaba ve profesyonel tutumları, bu ilişkileri öğrenciler için son derece anlamlı kılıyor. Bu destekleyici eğitim ortamı, öğrencilerin klasik öğrenci kimliğinden çıkarak kendilerini daha özgün ve etkileyici bir şekilde ifade etmelerine olanak tanıyor, onların özgüvenini artırıyor ve iz bırakan, hayranlık uyandıran bireyler olarak gelişmelerine teşvik ediyor. Bu sayede her öğrenci, kendi benzersiz potansiyelini keşfetme ve bu potansiyeli akademik ve kişisel gelişimleri doğrultusunda sergileme şansı buluyor.

    Çeviri eğitimine dair fikirlerini samimiyetle dile getiren Prof. Dr. Mustafa Naci Kayaoğlu, sözleriyle Trans/Lation/Nation’ı sadece bir akademik yayın değil, öğrencilerimizin seslerini buldukları, kendilerini ifade ettikleri bir platform olarak değerlendirdiğini belirtmiştir. Bu kısa sohbetimizde dahi bizi anılarıyla gülümseten, bilgisiyle büyüleyen sevgili hocamıza saygıdeğer görüşlerinden, paylaşımından ve katkılarından ötürü teşekkürlerimizi sunarız…

Authors

5 1 vote
Article Rating
Subscribe
Notify of
guest

0 Comments
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x
()
x