İki Yakın Dost Dublaj ve Alt yazı Arasındaki Farklar ve Tercihlerimiz

İki Yakın Dost Dublaj ve alt yazı Arasındaki Farklar ve Tercihlerimiz

    İnsanların farklı dillerdeki yapımları izleyebilmelerine imkân sunan alt yazı ve dublaj gibi çeviri, dünya çapında yaygın olan oldukça kullanışlı bir teknoloji olarak söylemem gerekir ki ben de buna şiddetle katılırım, alt yazılar ve dublajlar bizlere farklı dünyaları, kültürleri tanımak için pencere açıyor. Bir sinemasever, dizi-film izlemekten çok keyif alan biri olarak zaman zaman şu durum kafamı kurcalardı: Neden dublaj ve alt yazı birbirinden farklı? Eminim siz izleyiciler de aynı sahnede alt yazı ile dublaj arasında bir uyumsuzluk yaşandığını fark etmiş olmalısınız. Tabii ki hayatta her şeyin bir sebebi olduğu gibi bunun da bir sebebi vardı ve bu da bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıkmıştı, gelin beraber bakalım neden bu iki yakın terim içerik olarak birbirinden farklı. Bu durumun sebeplerini bir çevirmen olarak ben de açıklamak isterim.

Her şeyden önce nedir bu alt yazı ve dublaj?

    Alt yazı, izleyicilere orijinal dildeki sözleri anlamak için metin tabanlı bir çeviri sunan bir çeviri yöntemidir. Alt yazılar, izleyicilere film veya dizi sahnelerinde geçen yabancı dildeki diyalogları anlamalarına yardımcı olmak için kullanılır. Orijinal dildeki sözler, alt yazılar aracılığıyla izleyicinin ana diline veya tercih ettiği dile çevrilir ve ekranın altında veya üstünde kısa metin blokları şeklinde görüntülenir. Alt yazılar, izleyicilere hızlı bir şekilde diyalogları takip etme ve yapılan espri veya kültürel referansları anlama imkânı sağlar.

Alt yazının yakın arkadaşı: dublaj

    Orijinal dildeki diyalogların yerine farklı bir dilde dublaj sanatçıları tarafından seslendirilerek sunulan bir çeviri yöntemidir. Oyuncular, film veya dizi karakterlerinin ağız hareketlerine uygun olarak replikleri seslendirirler. Dublaj çoğunlukla ağız hareketlerine ve sahnenin atmosferine uyum sağlamak için özenle yapılır. Bu yöntem, izleyicilerin film veya dizi sahnelerindeki diyalogları anlamalarını sağlar ancak orijinal dildeki performansın ses ve tonunu tam olarak yansıtmak zor olabilir.

    Sonuç olarak dublaj ve alt yazı izleyicilerin dil bariyerlerini aşarak farklı kültürlerden gelen yapımları anlamalarına yardımcı olur.

    Peki amaç olarak aynı görevi benimseyen bu iki kavram neden birbirinden farklı şekilde seyirciye sunuluyor?

Bu iyi yakın arkadaşın birbirinden ayrıldığı ilk nokta: ağız hareketlerine uyum

    Dublajda ağız hareketlerine uyum gerekli ve temel bir noktadır. Dublaj yapılırken seslendirme sanatçılarının söyledikleri repliklerin ağız hareketlerine uyum sağlaması önemlidir. Orijinal dildeki karakterlerin ağzının hareket ettiği gibi dublaj sanatçıları da aynı şekilde replikleri seslendirirler. Bu, izleyicilere daha gerçekçi bir deneyim sunar ve karakterlerin konuşmalarının senkronize olmasını sağlar.

    Alt yazıda ise ağız hareketlerine uyum gereksinimi yoktur, Alt yazı, metin tabanlı bir çeviri yöntemidir ve izleyicilere orijinal dildeki diyalogları metin olarak sunar. Metin görsel olarak ekranda göründüğü için ağız hareketlerine uyum sağlama ihtiyacı yoktur. Alt yazı çevirmenleri, karakterlerin ağzının hareketine dikkat etmek zorunda değillerdir ve sadece orijinal dildeki diyalogları izleyicilere aktarmakla sorumludurlar.

    Bu nedenle, dublajda seslendirme sanatçılarının ağız hareketlerine uyum sağlama gereksinimi vardır ancak alt yazıda böyle bir gereklilik yoktur. Bu farklılık, çeviri sürecindeki teknik ve pratik zorlukları da etkiler. Dublaj yapılırken seslendirme sanatçılarının sahnede konuşan karakterlerin ağzının hareketlerine dikkat etmeleri ve buna göre replikleri seslendirmeleri gerekirken alt yazı çevirmenleri sadece orijinal dildeki diyalogları metin olarak aktarmakla sorumludur ve ağız hareketlerine uyum sağlama ihtiyaçları yoktur.

İkinci nokta: kısaltma ve uzatma zorlukları

    Alt yazı çevirmenleri, genellikle belirli bir karakter sayısı sınırı içinde metni kısaltmak zorundadırlar. Bu sınırlama, alt yazının ekranda belirli bir süre boyunca görüntülenmesi gerektiği gerçeğiyle ilişkilidir. İzleyicilerin metni rahatça takip edebilmesi için alt yazılar belirli bir hızda ilerlemelidir ve bu da metnin kısaltılmasını gerektirir. Özellikle uzun repliklerde, çevirmenler belirli bir karakter sayısını aşmamaya özen gösterirler. Bu durumda, metindeki gereksiz kısımlar çıkarılır veya ifadeler daha kısa ve öz hâle getirilir.

    Dublajda orijinal dildeki konuşma süresi ve uzunluğu önemlidir ve birebir çeviriye çalışılırken metin kısaltılabilir veya uzatılabilir. Ancak, burada dikkate alınması gereken en önemli faktör, bir üst maddede de belirttiğim gibi dublajın ağız hareketlerine uyum sağlaması gerekliliğidir. Orijinal dildeki karakterlerin ağzının hareket ettiği gibi dublaj sanatçılarının da aynı sürede ve hızda konuşması gerekmektedir. Bu nedenle çevirmenler, orijinal dildeki konuşma süresini ve uzunluğunu koruyarak aynı zamanda ağız hareketlerine uyum sağlamak için metni dikkatlice kısaltmak veya uzatmak zorundadırlar. Bu, bazen orijinal metinden sapmalara neden olabilir ancak dublajın doğal ve akıcı olması için gereklidir.

    Kısacası, alt yazı ve dublaj çevirmenleri, kısaltma ve uzatma zorluklarıyla farklı şekillerde başa çıkarlar. Alt yazı çevirmenleri belirli bir karakter sayısı sınırı içinde metni kısaltırken dublaj çevirmenleri orijinal dildeki konuşma süresi ve ağız hareketlerine uyum sağlamak için metni kısaltma veya uzatma yoluna giderler. Her iki durumda da çevirmenlerin metnin anlamını korumak ve izleyicilere doğru bir deneyim sunmak için dikkatli bir şekilde çalışmaları gerekir.

Peki ya bir film izlerken alt yazı mı yoksa dublaj mı tercih edilmeli?

    İzlenimlerime göre sinemaseverler arasında alt yazı ve dublaj arasında ciddi bir tercih ayrımı var.

    Sinemayı bir sanatsal değer olarak görenler genellikle tercihlerini alt yazıdan yana kullanıyor. Diğer yandan, sinemayı bir eğlence olarak görenlerse genellikle tercihlerini dublajdan yana kullanmakta, en azından benim çevremde durum bu şekilde.

    Tahmin edebileceğiniz üzere, şahsen filmlerin mümkün olduğunca orijinal dilinde yayınlanması gerektiğini düşünüyor ve istiyorum. Çoğu zaman sinemada bir filmin sadece dublaj opsiyonu ile sunulması benim için caydırıcı bir faktör bile olabiliyor. Orijinal dilde sunulan kelime oyunlarını ve oyuncuların performansını daha iyi anlamak adına alt yazı bir opsiyon olarak daima sunulmalı diyerek ben de tarafımı belli ediyorum.

    Tabii ki bu sadece benim düşüncem, farklı düşünüyor ve dublajın daha iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorsanız bunu yorumlarda belirtin ve orada buluşalım!

 

EKSTRA!

Gelin bakalım diğer ülkelerin tercihleri neler.

Referanslar:

  • Gökduman, U. C. (2017). Altyazı ve dublaj çevirisinde erek odaklı yaklaşımla seslenme biçimleri, argo ve tabu ifadeler.
    Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (29), 219-227. https://doi.org/10.5505/pausbed.2017.48278

Görsel Referanslar:

Author

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Notify of
guest

0 Comments
Oldest
Newest Most Voted
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x
()
x