Çeviri Sektörünün İçinden: Çevirmen Betül Küre ile Röportaj

Çeviri Sektörünün İçinden: Çevirmen Betül Küre ile Röportaj

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çeviri sektöründe yeni teknolojilerin kullanımına başlanması, bazı kesimlerde çevirmenlerin yerini teknolojinin alabileceği endişesine sebep olmuştur. Ancak, özellikle bazı çeviri alanlarında doğru bir şekilde işlev görebilmek için teknolojinin daha da geliştirilmesi gerektiği açıktır. Dolayısıyla, teknolojinin insan çevirmenlerin yerini alması şu an için mümkün görünmemektedir. Bu konuyu ayrıntılı ele almak ve ayrıca çevirmenlik mesleğinin diğer inceliklerini anlamak için, sözlü çeviri ve akademik çeviri alanlarında uzmanlığı bulunan çevirmen Betül Küre ile röportaj gerçekleştirdik. Bu görüşmeyi kabul edip sorularımızı yanıtladığı için TLN dergisi okurları adına kendisine çok teşekkür ederek sizleri ilgili röportajla baş başa bırakıyorum.

Merhaba Betül Hanım, röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Biraz sizi tanımak istiyoruz. Kendinizden ve eğitim geçmişinizden kısaca bahseder misiniz?

Merhaba Zeynep Hanım, iletişime geçtiğiniz ve nezaketiniz için ben teşekkür ederim. Ben Çevirmen Betül KÜRE. Marmara Üniversitesi İngilizce Mütercim-Tercümanlık bölümünü bitirdim. Aktif olarak yazılı ve sözlü alanda İstanbul’da çevirmenlik yapmaktayım.

Neden çevirmenlik mesleğini seçtiniz ve bu alana ilk nasıl girdiniz?

Bu mesleği küçük yaşta ailemin ve öğretmenlerimin teşviki sayesinde sevdim ve küçük yaşta bu mesleğe karar verdim. Çevirmenlik, insanlık var olduğu müddetçe var olacak bir meslektir. Bu nedenle bu alanı seçmekte hiçbir tereddüttüm veya arada kaldığım başka bir meslek tercihi bulunmuyordu. Alanda çalışmaya üniversitede okurken başladım. Mezuniyetten sonra ticari ve hukuki alanda eğitimimi pratiğe dökmek, deneyim kazanmak ve bu mesleğin ticari boyutunu gözlemlemek adına bir çeviri bürosunda bir süre çalışarak resmi olarak başladım.

Hangi dil, tür ve alanlarda çeviriler yapıyorsunuz? Bunlara ilişkin olarak ne gibi imkanlardan ve zorluklardan söz edilebilir?

Mevcut dönemde freelance ve proje bazlı çalışmaktayım. İngilizce-Türkçe dil çiftinde, akademik alanda, özellikle psikoloji, tıp ve psikiyatri literatüründe uzmanlığımı geliştirmekte ve daha çok bu alanlarda çeviri yapmaktayım. Videolar için alt yazı çevirilerinde bulunmaktayım. Aynı zamanda sözlü çeviri tarafında çeşitli belediyelerde ve şahıslarla ardıl çevirmen olarak çalışmaktayım.

Yazılı çeviri imkanları açısından, uzmanlaştığımız alanlarda art alan bilgisine, terminolojiye hâkim olmanın ve bu alanlarda bilgi sahibi olmanın en büyük avantajlardan biri olduğu kanısındayım. Örneğin, ben psikoloji alanında çeviriler yaparak psikolojinin temel kuramsal çerçevesini öğrendim ve kişisel yaşamıma da faydası dokunuyor.

Elbette zorlukları da bulunuyor. Bunlardan bazıları, terimsel karmaşalar, uygun karşılıkları bulmak için yapılan çeşitli araştırmaların zaman alması, metnin yapısına uygun çeviri stratejilerini belirlemek, uzun soluklu çevirilerde çeviriye ilk başladığımızda metnin zorluğuna bağlı olarak aynı insanlarla ilk tanışma gibi zorluklardır. İlk tanışma evresi ve metni özümsemek için geçen süre çeviri eyleminin cilveleri oluyor.

Ardıl çevirinin imkanları açısından, bireylerin iletişim ihtiyacını gidermek ve özellikle nikah töreni çevirileri gibi ortamlarda insanların mutluluğunu görmek, etkileşimin olması ve anlık olması nedeniyle çevirmendeki olumlu heyecan, stres ve bu stresle başa çıkma becerileri geliştirme imkanlarını belirtebilirim.

Anlık çeviriler olduğu için hata yapma şansınızın minimumda olması gerekmekte, yanlışı geri alma lüksünüzün ve araştırma, doğru kullanımı bulma için vakit ve ortam olmaması bu işin temel zorluklarındandır. Bu noktada çevirmenin doğru beden dilini öğrenmesi, öz güvenini pekiştirmesi ve tabii ki kendini eğitmesi şarttır.

 

 

 

Çeviri yapmak için yabancı bir dil bilmek yeterli midir? Ne gibi farklı gereksinimlere ihtiyaç vardır?

Mütercim-Tercümanlık lisans mezunu bir çevirmen olarak yalnızca dil bilmenin çeviri yapmaya yeteceğini söylemek, verdiğim tüm emeklere, akademisyenlerimize ve onların emeklerine büyük bir haksızlık olurdu.

Objektif yönden değerlendirecek olursak çeviri eylemi yalnızca bir dilden bir dile aktarım yapmaktan ziyade bu aktarımı gerçekleştirirken belli başlı çeviri kuramlarına, stratejilerine ve yöntemlerine hâkim olmayı, erek/kaynak metin, kitle ve kültürü iyi bilmeyi, bunu çeviri eyleminde nasıl kullanabileceğimizi bilmeyi ve çokça deneyim kazanmayı gerektirir. Ne yazık ki bu eğitimlerden mahrum birçok birey, dil bildiği ve yurt dışında bulunduğu için ‘çeviri’ yapmakta ve birçoğunun ürünü, biz lisanslı çevirmenlere yanlış olduğu için geri dönmektedir veya farklı olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Meslek yasası açısından çevirmenlik mesleğinin deyim yerindeyse pabucunun dama atıldığını söyleyebilirim.

Çeviri süreçlerinizde kullandığınız bilgisayar destekli çeviri araçları var mı? Bunların sağladığı ne gibi avantajlar söz konusu?

Evet, zaman zaman çeşitli yazılımları ve çeviri araçlarını kullanmaktayım. Çok faydası var. Bu araçların terimsel belleği olduğu için tercih ettiniz alternatif karşılığı aynı terim için aynı şekilde çevirmektedir. Bu gibi birçok faydası vardır ve çevirmenlerin en iyi asistanlarıdır. Elbette çeviriyi bu araçlar yapmıyor, yine çevirmen yapıyor fakat bu araçlar sizi asiste ediyor ve size hız katıyor.

Sözlü çeviri özelinde konuşacak olursak, sizce sözlü çeviri bir yetenek işi mi yoksa eğitimini alarak dil bilen herkes sözlü çeviri yapabilir mi?

Dördüncü soruda da yanıtladığım gibi dil bilmek, çeviri yapmak için gerekli etkenlerden yalnızca bir tanesi. Tüm etkenler bir araya gelmeden etkili bir çevirinin ortaya çıkması mümkün değil. Genel olarak saf yetenek ile insanlar belirli bir yere kadar gelebilirler; bu birey kendisini o alanda eğitmezse yeteneği onu yarı yolda bırakabilir.

Sözlü çeviri alanında gelişen yeni teknolojilerin mesleğe etkisi nasıldır?

Çeviri, multidisipliner bir eylemdir. Hukuk, tıp, ticaret, dilbilim gibi birçok alanla etkileşim halindedir. Teknoloji de bu alanlardan biridir; teknoloji geliştikçe çevirilerin kalitesi ve hızı da artar. Mesleğimize olumlu etkileri olur.

Sözlü çeviri becerilerini geliştirmek isteyen çevirmen adayı öğrencilere kendi başlarına çalışmaları açısından önerileriniz var mı?

Eğitici bir etkinlik olarak üniversitemizde ardıl çeviri dersimizde videolar dinleyip ardıl çeviri yapıyorduk. Sözlü çeviri esnasında çevirmenlerin kendilerine has geliştirecekleri not alma eylemi olacaktır. Taraflar uzun dakikalar boyunca konuşabilir ve çeviriye sıra geldiğinde hiçbir noktayı unutmamak için konuşma boyunca çevirmen pasif iken kısa notlar alır; bu nedenle not alma becerileri geliştirilmelidir. Biz, sık tekrarlanabilecek terim veya ifadeler için bazı semboller geliştiriyor ve bunları defterimize kısaca not alıyorduk. Küçükken yaptığınız yeni bir dil üretme oyunu gibi düşünebilir ve bunu eğlenceli bir hale getirebilirsiniz. Bunun dışında yoğun olarak dinleme yaparak içinizden çevirmeye çalışabilirsiniz.

Teknolojinin gelişmesiyle yazılı çeviri açısından makine çevirisi her geçen gün daha da ön plana çıkmaktadır. Sizin çalıştığınız metin türü ve alanlarını düşündüğünüzde makine çevirisinin nasıl bir etkisi söz konusu?

Makine çevirisi için yine Bilgisayar Destekli Çeviri (BDÇ) araçlarını kullanarak çevirilerimize hız katıyor ve metin akışını ve biçimsel, biçemsel uyumu sağlayabiliyoruz. Akademik çevirilerde temel terimler sıkça tekrarlanır ve burada asistanımız bize bir önceki terimde hangi karşılığı kullandığımızı bize hatırlatır.

Yine makine çevirisindeki gelişmelerden dolayı özellikle bazı alanlarda çevirmenlere olan ihtiyacın azaldığı düşünülmektedir. Sizce böyle bir durumun önümüzdeki süreçte gerçekleşebilmesi mümkün müdür?

Bu konu üzerine bazı köşe yazılarım oldu, son zamanlarda konuşulan konular arasında zira. İnsanlık var oldukça insan çevirmenler de olmak zorundadır. Makineler, insanlara yalnızca yardım ederek fayda sağlıyor, makinelerden, robotlardan korkmamızın sebebi belki de çok sevdiğimiz bilim kurgu filmleri. Makine çevirilerinin hakkını yememek lazım. Günlük temel ihtiyaçlarda bir turist için hayat kurtarıcıdır.

Çeviri eylemi, içerisinde yalnızca sözcükleri değil duygu ve düşünceleri, kültürü ve inançları da taşımaktadır. Duygularımızı robotlara anlatmak şu anda pek mümkün görünmüyor.

Fakat bir gün insanlar psikoloğa gitmek yerine robot psikologlara gitmeye başlarsa ve iyileşirlerse o zaman çevirmenler yeni iş ilanlarına bakmak zorunda kalabilirler.

Bu gelişmeler düşünüldüğünde mesleğinde öne çıkmak isteyen bir çevirmen nasıl bir beceri gelişimi sağlamalı, neler yapmalı?

Öncelikle bu alanda bir üniversite bölüm tercihi yapmalı, gideceği üniversitenin eğitim kalitesini araştırmalıdır. Çeviri yapacağı dile ve o dilin kültürüne ait edimi olmalıdır, ana dilini ve gramerini çok iyi bilmelidir ve deneyim kazanmak için bolca pratik yapmalıdır, belirli bir alanda uzmanlaşmalı ve o alan hakkında bilgilenmelidir. Makaleler okumalıdır.

Çevirmen belli bir alanda mı uzmanlaşmalı yoksa her çeviriyi yapabilmeli mi? Sizce çevirmenin bir alanda uzmanlaşmış olması ne kadar önemlidir?

Çevirmen bir veya birkaç alanda uzmanlaşmalıdır. Açıkçası ne olsa çeviririm diyen bir çevirmenin hasbelkader müşterisi olmak istemezdim. Nasıl bir doktor, belirli bir alanda uzmanlaşıyor ve operasyonlara, ‘Ne operasyonu olsa elimden gelir.’ diyemiyorsa aynı şekilde çevirmenin de uzmanlaşacağı belirli bir alan olmalıdır.

Müşteri kitlesi oluşturma noktasında ne türden yollardan bahsedilebilir?

Günümüz dünyasında teknolojinin geldiği noktaya bakacak olursak dijital ortamların oldukça değerli bir müşteri potansiyeli barındırdığını görebiliriz. Mesleğinizi etik bir şekilde, doğru ve etkin olarak icra ediyor ve geri bildirimlere değer veriyor, müşterilerinizle doğru etkileşimi kurabiliyorsanız müşteri kitleniz de artacaktır.

Genel olarak bir değerlendirme yapacak olduğunuzda, çevirmenlik mesleğinin diğer mesleklerden ayrılan size göre en iyi yanları nelerdir?

Birçok hizmet dalında bireyler bireylerle iletişim halindedir. Çevirmenlikte ise ayrı olarak daha çok sözcüklerle iç içesiniz. Metninizin; sözcüklerin ne demek istediğini, size ne anlattığını, nasıl duygular taşıdığını anlamaya çalışıyor, hakimiyeti ele alıp metinle iyi bir ilişki kurarsanız sözcükleri istediğiniz gibi yönetebiliyor ve onlara şekil verebiliyorsunuz. Yapısı gereği bazı bireyler, sözcüklerle bu açıdan daha iyi anlaşabilir, çevirmenlerin neden çevirmen olduğu üzerine psikolojik bir çözümleme yapıldığında üzerine çok daha fazla konuşabiliriz.

Son olarak çevirmenlik alanında ilerlemek isteyenlere söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu alanı seçerken kimsenin baskısı altında olmadığınızdan emin olun. Bu mesleği icra etmek için gerçekten ama gerçekten çok sevmeniz gerekli. Kendinizi olabildiğince geliştirmek adına her türlü fırsatı hem eğitim hayatınız boyunca hem de sonrasında mutlaka değerlendiriniz. Her türlü ilgili etkinliğe, seminere katılınız, ilgili uzmanlara sorular sorup merak ettiklerinizi çekinmeden sorunuz. Atılgan olmalısınız ve dozunda öz güvene sahip olmalısınız. İşin ticari boyutunun da olduğunu unutmayınız. Bu nedenle etkili insan ilişkilerine değer veriniz. Umarım sevdiğiniz meslekte başarılarınız daim olur, teşekkür ederim.

 

 

Görsel Kaynak

https://instagram.com/psikolojiceviri?igshid=MzRlODBiNWFlZA==

Author

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Notify of
guest

0 Comments
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x
()
x